Haber

Türkiye ve ABD İlişkilerinde Gelişmeler: F-16 Satışı ve İsveç Üyeliği

Türkiye ve ABD, İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesi karşılığında F-16’ları satma adımıyla ikili ilişkilerde uzun zamandır beklenen eşiği aşmış görünüyor. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın hafta başında Ankara’ya yaptığı ziyaret, ilişkilerin gelecekte hangi konularda kötüleşeceğini göstermesi açısından değerliydi.

Türk-Amerikan ilişkilerinin son döneminde ortaya çıkan “İsveç onayı karşılığında F-16 savaş uçağı satışı” denklemi, geçtiğimiz hafta tarafların karşılıklı olarak attığı adımlarla olumlu sonuçlandı. Türkiye, İsveç’i NATO üyesi yapacak onay sürecini tamamlarken, ABD, Türkiye’nin satın almak istediği 40 yeni F-16 savaş uçağı ve modernizasyon kitini ABD Kongresi’ne bildirdi.

Kongrede 26 Ocak’ta başlayan “15 günlük sessizlik dönemi” 10 Şubat’ta sona erecek. Kongreden itiraz gelmemesi halinde satış Türkiye’ye yapılacak.

İlişkilerdeki bu tıkanıklığın aşılmasının ardından gözler Türkiye-ABD ilişkilerinin bundan sonraki dönemine çevrildi. ABD Dışişleri Bakanlığı protokolünde Bakan Antony Blinken’den sonra ikinci sırada yer alan Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın hafta başında Ankara’ya yaptığı ziyaret ve verdiği mesajlar, ikili ilişkilerin geleceğine dair değerli ipuçları verdi.

Toplantıların ardından daha önceki Türkiye-ABD Stratejik Sistem toplantılarından farklı olarak ortak bir açıklama yapılmaması ve kamuoyunun yalnızca ABD’li diplomatın açıklamalarıyla bilgilendirilmesi dikkat çekti.

Türk basınına yaptığı açıklamalarda Nuland, Ankara ziyaretinin zamanlamasının tesadüf olmadığını, Blinken’in kendisinden ilişkileri canlandırmasını istediğini belirterek, Washington’un Ankara ile mevcut olumlu gidişatın devamından yana olduğu mesajını verdi.

ABD’li diplomat, önümüzdeki aylarda enerji, çevre ve ticaret alanlarında görüşmelerin yapılacağını kaydederek, “Yeni temiz enerji teknolojileri üzerinde birlikte çalışmak istiyoruz. Bu konudaki potansiyel hakkında güzel bir görüşme gerçekleştirdik. TIFA çatısı altında ticaret görüşmelerimiz de olacak. Önümüzdeki aylarda bunu başarmayı umuyoruz” dedi.

Nuland’ın bahsettiği gelişmelerden birinin de ABD Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye’de gerçekleştirilecek Trade Wings 2024 toplantısı olacağı kaydedildi. ABD ve Türkiye’nin ticareti ve yatırımı artırmak için mevcut sistemlerin artırılması konusunda anlaştıkları belirtiliyor.

‘Daha güçlü diyalog’

Ankara’daki görüşmelerde “terörle mücadele konusunda taraflar arasındaki görüş ayrılıklarının ele alındığı” kaydedildi.

Türkiye, ABD’yi IŞİD’e karşı mücadelede çoğunluğunu Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile işbirliği yapmakla suçluyor ve Washington’un asıl amacının Suriye’yi bölmek olduğunu iddia ediyor. Türk yetkililer de zaman zaman yaptıkları açıklamalarda ABD’nin Suriye’de IŞİD’e karşı savaşmak için değil, “PKK’ya destek vermek için” bulunduğunu öne sürüyor.

Bu konudaki farklılıklara ilişkin bir soruyu yanıtlayan Amerikalı diplomat, “Terörle mücadele konusunda son yıllarda yaptığımız müzakereler olması gereken düzeyde değil. “Bu nedenle terörle mücadele konusunda sağlam bir diyaloga dönmek istiyoruz” dedi. Nuland, bu kapsamda Türk yetkililerle Suriye’de nasıl bir yol izleyeceklerini konuştuklarını kaydetti.

ABD’nin, IŞİD’e karşı mücadeleyi yürütmek ve yerel ortak dediği YPG ile iş birliğini koordine etmek için Suriye’nin kuzeyinde 900 civarında askerinin bulunduğu biliniyor. Türkiye, YPG ile mücadele kapsamında 2015 yılından bu yana gerçekleştirdiği askeri operasyonlar sonucunda Suriye’nin kuzeyinde oluşturduğu bölgelerde de asker barındırıyor ve zaman zaman insansız hava araçlarıyla YPG hedeflerine baskınlar düzenliyor.

Geçtiğimiz yılın ekim ayı başında YPG’ye baskın yapan Türk askeri insansız hava aracının ABD tarafından düşürülmesi Türkiye’nin tepkisine neden olmuştu.

Nuland’ın daha sağlam diyalog daveti, Ankara’da tarafların siyasi görüşmelerin yanı sıra askeri ve istihbarat alanlarında da temaslara başlaması gerektiği yönünde yapılan değerlendirmeler arasında yer alıyor. Ancak Nuland’ın Suriye’den asker çekilmeyeceğini vurgulaması ve IŞİD’e karşı mücadelenin devam edeceğini açıklaması, Washington’un yakın gelecekte YPG politikasını değiştirmeyeceği yorumlarına yol açtı.

S-400 ve F-35 vurgusu

Amerikalı diplomatın açıklamalarında en çok öne çıkan unsur, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerindeki sorunu çözmesi halinde 2019 yılında başlattığı F-35 ortak savaş uçağı programına geri dönebileceğiydi.

Nuland, “ABD, Türkiye’nin yeniden F-35 ailesine katılmasından memnuniyet duyacaktır. Ama önce bu diğer meseleyi çözmeliyiz ve bunu çözerken Türkiye’nin güçlü bir hava savunmasına sahip olmasını da sağlamalıyız” dedi ve Washington’un konuyu nasıl formüle ettiğini ortaya koydu.

ABD, son yıllarda S-400 sorununun çözümüne yönelik bazı önerilerde bulunmuştu ancak bunlar Ankara tarafından kabul edilmedi. Eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, verdiği röportajda bu teklifler arasında Rusya ile mücadele eden Ukrayna’ya S-400 hava savunma sisteminin teslim edilmesinin de bulunduğunu kaydetti.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin başladığı Şubat 2022’den bu yana bölgede istikrar politikası izleyen Türkiye’nin, Moskova’yı rahatsız edecek bir S-400 formülüne sıcak bakması beklenmiyor.

Nuland’ın “Türkiye’nin güçlü bir hava savunma sistemine sahip olmasını sağlamalıyız” sözleri, S-400 sorununun çözülmesi halinde Amerikan Patriot hava savunma sistemlerinin satışına yönelik müzakerelerin yeniden başlayabileceğinin ifadesi olarak yorumlandı.

Erdoğan’a Beyaz Saray daveti olacak mı?

Türkiye’nin İsveç üyeliğini onayladıktan sonra daha olumlu bir atmosfer alan Türk-Amerikan ilişkileri kapsamında sorulan sorulardan biri, ABD lideri Joe Biden’in Başkan Recep Tayyip’i ziyaret etmesidir. Erdoğan resmi ziyaret için Beyaz Saray’da. Davet etsen de etmesen de.

ABD’li ve Türk yetkililer de şu aşamada Erdoğan’a herhangi bir davetin iletilmediğini belirtiyor. İki cumhurbaşkanı en son Temmuz 2023’teki NATO Zirvesi’nde yüz yüze görüşmüştü. Son telefon görüşmeleri 15 Aralık 2023’te gerçekleşmişti. Erdoğan’ın Beyaz Saray’a son ziyareti Mayıs 2017’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın daveti üzerine gerçekleşmişti.

İkili davet kapsamında olmasa da Erdoğan’ın bu yıl temmuz ayında Washington’a gitmesi kuvvetle muhtemel. Washington, 2024 yılının en önemli uluslararası toplantılarından biri olacak NATO’nun 75. yıl dönümü zirvesine ev sahipliği yapacak.

1999 yılındaki 50. Yıl Zirvesi’nde olduğu gibi NATO’nun geleceğine ilişkin önemli kararların alınmasının beklendiği zirvenin gündemi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme girişimi ve buna karşı ittifakın caydırıcılığını nasıl sürdüreceği olacak. artan tehditlerden.

ABD seçimlerinin etkisi

Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişmesine ve sorunların çözümlenmesine yönelik çabalara rağmen ABD’de başkanlık seçimlerine kadar olan 9 aylık gecikme, bu beklentilerin gerçekleşme ihtimalini zayıflatan bir unsur olarak görülüyor.

ABD’nin YPG ile ilişkisini sonlandıracak gibi görünmemesi ve Türkiye’nin S-400 sorununa nasıl bir çözüm bulacağının belli olmaması gibi faktörlerin Ankara-Washington ilişkilerinde dönüştürücü etki yaratacak gelişmeleri engelleyebileceği öngörülüyor. seçimlere kadar olan kısa sürede ilişkiler.

Ayrıca ABD’nin bir önceki lideri Trump’ın adaylık yolunda güçlü adımlar atması ve mevcut Başkan Biden karşısında şansının yüksek olması, Ankara’nın Washington ile ilişkilerin gidişatını belirlemek için seçim sürecini beklemesine neden olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu